GELDİ ÖLÜMLÜ YALAN GİTTİ ÖLÜMSÜZ GERÇEK SİZ HAYAT SÜREN LEŞLER SİZLERİ KİM DİRİLTECEK??!!!!
   
 
  ŞİİRLER

                             HERKES ANLADI ÜLKÜCÜYÜZ

Gece puslu,gece zalim,gece zehir

Geceler yanlız geceler sessiz geceler ah o acımasız geceler

Samsun gece, van gece Ankara gece

Her zamanki gibi üzüntü dolu her zamanki gibi gece

 

Birileri var orada!!!Alışılmadık bir şey

Soruyorlar kim bunlar kim

Cevap gecikmiyor “ülkücü gibi bir şey”

Şanşkınlık gecede hüküm sürerken

O gece o soğuk gecede biri çıkıyor KİM?

Soruyorlar kim bu kim kim?

Samsunda bir ses yükseliyor

İnliyor adeta samsun

Titriyor, ay titriyor,dağ titriyor, deniz titriyor

Bir ses yankılanıyor samsunda

“BAŞBUĞ” BAŞBUĞ” BAŞBUĞ”

 

Samsunun geceleri artık başka

Gece o sessiz , o soğuk gece artık bambaşka

İnsanlar başka , sevinçler başka hüzünler başka

Soruyorlar başbuğ kim bunlar kim??

Ülkücüler cevap veriyor

“ALPARSLAN TÜRKEŞİN ASKERLERİYİZ”

 

Samsun anlıyor artık Başbuğ samsundaydı

Samsun anlıyor TÜRK lüğün son başbuğu samsundaydı

Samsun anlıyor bozkurtlar oraydaydı

Samsun anlıyor bu vatanın sahipleri samsundaydı

Samsun anlıyor bayrağın nöbetcileri samsundaydı

SAMSUN ANLIYOR

SAMSUN ANLIYOR

Dinin elden gitmeyeceğini

Bu vatanın bölünmeyeceğini

Al beyaz bayrağın şehit kanının mavi gökden inmeyeceğini

Şeriatçılara,komünistlere, mandacılara , işbirlikçilere bu toprakda yer vermeyeceklerini

Tayyıp gibilerini Baykal gibilerini Gezmiş gibilerini vatan hainlerini geberteceklerini

Sonuna kadar bu vatan için kanlarını feda edeceklerini

Bağbuğun arkasından onun izinden gideceklerini

Ya öleceklerini ya öldüreceklerini

SAMSUN anladı , SAMSUN oradaydı , BOZKURTLAR ORADAYDI

KANLARI ORADAYDI ,CANLARI ORADAYDI , ÖLMEYE HAZIRLARDI

HERKES ANLADI ÜLKÜCÜLER HALA YAŞIYOR

HERKES ANLADI BU VATAN YAŞIYOR

HERKES  ANLADI BAYRAK BU GÜZELİM BAYRAK DALGALANIYOR

HERKES ANLADI AMA BİRİLERİ ANLAMADI

ÜLKÜCÜLER KARARLI ONLARADA ANLATACAKLARDI

 

                            “BU vatan TÜRKün Bu bayrak TÜRKün ne Bayrak iner şerefsiz için ne Vatan bölünür KALLEŞLER için”

                                                                              ERDEM ERDOĞAN


SAKARYA TÜRKÜSÜ


İnsan bu, su misali, kıvrım kıvrım akar ya:
Bir yanda akan benim, öbür yanda Sakarya.

Su iner yokuşlardan, hep basamak basamak;
Benimse alın yazım, yokuşlarda susamak.

Her şey akar, su, tarih, yıldız, insan ve fikir:
Oluklar çift, birinden nur akar, birinden kir.

Akışta demetlenmiş, büyük, küçük, kainat:
Şu çıkan buluta bak, bu inen suya inat!

Fakat Sakarya başka, yokuş mu çıkıyor ne?
Kurşundan bir yük binmiş, köpükten gövdesine:

Çatlıyor, yırtınıyor yokuşu sökmek için.
Hey Sakarya, kim demiş suya vurulmaz perçin?

Rabb'im isterse, sular büklüm büklüm burulur.
Sırtına Sakarya'nın, Türk tarihi vurulur.

Eyvah, eyvah, Sakarya'm, sana mı düştü bu yük?
Bu dâvâ hor, bu dâvâ öksüz, bu dâvâ büyük!..

Ne ağır imtihandır, başındaki Sakarya!
Binbir başlı kartalı nasıl taşır kanarya?

İnsandır sanıyordum mukaddes yüke hamal;
Hamallık ki, sonunda, ne rütbe var, ne de mal,

Yalnız acı bir lokma, zehirle pişmiş aştan:
Ve ayrılık, anneden, vatandan, arkadaştan!

Şimdi dövün Sakarya, dövünmek vakti bu ân;
Kehkeşanlara kaçmış eski güneşleri an!

Hani Yunus Emre ki, kıyında geziyordu?
Hani ardına çil çil kubbeler serpen ordu?

Nerede kardeşlerin, cömert Nil, yeşil Tuna?
Giden şanlı akıncı, ne gün döner yurduna?

Mermerlerin nabzında hâlâ çarpar mı tekbir?
Bulur mu deli rüzgâr o sedayı: Allah bir!

Bütün bunlar sendedir, bu girift bilmeceler;
Sakarya, kandillere katran döktü geceler.

Vicdan azabına eş kayna kayna Sakarya.
Öz yurdunda garipsin, öz vatanında parya!

İnsan üç beş damla kan, ırmak üç beş damla su:
Bir hayata çattık ki, hayata kurmuş pusu.

Geldi ölümlü yalan, gitti ölümsüz gerçek:
Siz, hayat süren leşler, sizi kim diriltecek?

Kafdağını assalar, belki çeker de bir kıl!
Bu ifritten sualin, kılını çekmez akıl!

Sakarya, saf çocuğu, mâsum Anadolu'nun,
Divanesi ikimiz kaldık Allah yolunun!

Sen ve ben, gözyaşıyle ıslanmış hamurdanız;
Rengimize baksınlar, kandan ve çamurdanız!

Akrebin kıskacında yoğurmuş bizi kader;
Aldırma, böyle gelmiş, bu dünya böyle gider!

Bana kefendir yatak, sana tabuttur havuz:
Sen kıvrıl, ben gideyim, Son Peygamber kılavuz!

Yol onun, varlık onun, gerisi hep angarya:
Yüzüstü çok süründün, ayağa kalk, Sakarya!

                                                             NECİP FAZIL KISAKÜREK



TÜRKİYE
 


Bu sayfayı nasıl buldunuz?
ÇOK BAŞARILI 85,71%
başarılı 3,57%
güzel 3,57%
berbat 3,57%
iğrenç 0%
en kısa zamanda kapatılması lazım 3,57%
28 toplam oy:


 
Bugün 3768 ziyaretçi (4937 klik) kişi burdaydı!
TÜRKLÜK bedenimiz, İslamiyet ruhumuzdur. Ruhsuz beden ceset olur... Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol